Terör ve Canlı Bomba

Önce otobüse binmekten tedirgin oluyorsunuz. Sonra bir alışveriş merkezine gidip gitmemekte tereddüt ediyorsunuz. Ardından en sevdiğiniz kafede uzun uzun oturup keyif yapmak konusunda iki kere düşünüyorsunuz. Ve nihayet hiçbir yer güvenli gözükmüyor. Terörist grupların bir stratejisi var – insanların özgürce hareket ettikleri alanları alabildiğine küçültmek – ve hem ucuz hem de ziyadesiyle ölümcül intihar bombacıları, onların en yeni silahları…

Tarihten Günümüze İntihar Saldırıları

Bir intihar saldırısı saldırganın bu süreçte ölmeyi umduğu şiddetli saldırıdır. İntihar saldırıları, genellikle askeri harekâtın bir parçası olarak, tarih boyunca meydana gelmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın Japon Kamikaze pilotları gibi.

II.Dünya Savaşı’ndan sonra 1980 yılına kadar yalnızca birkaç tane başarılı (?) intihar saldırısı söz konusuyken, 1981’den 2015 yılına kadar 40’tan fazla ülkede toplam 4.814 intihar saldırısı gerçekleşmiş ve 45.000’den fazla insanın ölümüne sebep olmuştur.

Yürek burkan ve korkunç intihar saldırılarının pek azında bombacıların motivasyonlarının altında yatan nedenleri anlaşılabilmektedir. Günlük bomba haberlerindeki ölü ve yaralı bilançoları bunu anlama konusunda pek yardımcı değildir. Ama Avustralya’nın Flinders Üniversitesi’nde 1981’den bu yana derlenmiş kapsamlı bir veri tabanı (The Suicide Terrorism Database) bu tür motivasyonların ne olabileceğini anlamamıza ilişkin ışık tutabilir.

İntihar saldırısı üzerine bir kitap yazan Profesör Riaz Hassan’ın belirttiği sonuçlar oldukça şaşırtıcıdır. Örneğin bir tanesi, geleneksel bir düşünce olan bombacıların çılgın ya da dindar fanatikler olduğu fikrinin yanlış olmasıdır. Bireysel bombacılar hiçbir kişilik bozukluğu göstermiyorlar ve saldırılar sıklıkla siyasi amaçlı ve daha fazla taviz ya da daha fazla destek oluşturmak gibi belirli stratejik hedefleri elde etmeye yönelik oluyorlar.

Ayrıca, motivasyonları karmaşıktır: “Aşağılama, intikam ve fedakârlık” tümü bireyleri hedefe yönlendirebilen ve toplulukları intihar saldırılarına göz yummaya itebilen sebepler. Nitekim Hassan’ın belirttiği gibi, intihar saldırılarına katılmak “kişiselden toplumsala” bir dizi anlamları ve amaçları karşılayabilir. Bu motivasyonları anlamadıkça ve irdelemedikçe, intihar saldırılarını sona erdirmenin yollarını arayan hükümetlerin veya kuruluşların hayal kırıklığına uğramaları muhtemeldir.

Veri tabanından elde edilen bulguların başında saldırıların temel nedeninin intihar bombacılarının kişiliği ya da dinleriyle alakalı olduğu ortak algısını çürütmesi gelmektedir. İntihar saldırılarını teşvik eden alt kültürü şekillendirme konusunda örgütsel ve bireysel düzeylerde aşağılanma, intikam alma ve fedakarlık yapma duygularının çok kilit bir rol oynadığı görülmektedir.

İntihar saldırılarının yüksek bir sembolik değeri vardır, çünkü faillerinin ölmeye karşı istekliliği onların “nedenlerine” –yani amaçlarına– karşı olan yüksek kararlılıklarının ve adanmışlıklarının göstergesi olmaktadır.

İntihar saldırıları temelinde toplumun yer aldığı motive bireyler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bir birey için bir intihar görevi sadece ölmekle ve öldürmekle ilgili değildir ve bir kişiden koca bir topluma yönelik birden fazla amaca ulaşmak gibi çok daha büyük bir öneme sahiptir. Yani intihar saldırılarının altında yatan gerçek nedenler bireysel psikopatolojiyle değil, çok daha geniş toplumsal koşullarla alakalıdır. Bu koşulları bilmek ve anlamak, halkı korumak üzere uygun kamu politikalarının geliştirilmesi için hayati önem taşımaktadır.